Gelemeyen Medeniyet

Yıllardır Avrupa’ya Amerika’ya tatile, iş gezisine gidip adamların medeniyet seviyesine hayran kalıp, sonrasında da “Ama işte bir şişe su 2 euro, çarp 7’yle 15 lira” diyip medeniyetsizliğimizi fakirliğimizle rasyonelleştirip rahatlayıp, sigaramızı şezlongun yanından kuma gömüyoruz. O an görünmediyseniz, ayıp kapanıyor kumla ve içiniz rahat bir şekilde metroda solda duran şehrin banliyösünden gelmiş delikanlıları çekiştirip duruyoruz.

Anadolu insanı aslında medeniyet görmüş, hiç görmemiş değil ama bir şekilde günümüzdeki haline evrilmiş. Neyse yine de tek yapması gereken girenin çıkana yol vermesi be, Dolu su şişesine su doldurmaya benzer ilkel bir basiretsizlik. Ya da durmayan otobüsten durağa gelmeden inmeye çalışan teyzelerimiz. Diyeceğim şu ki, ne o adam trenden inmeden ne de o otobüs durmadan o medeniyet gelemez, en azından şu anki şekilde…

Özgür Demirtaş’ı çok severek takip ederim, çok doğru bir şey söylüyor. Diyor ki “Seni bırak almasınlar Avrupa Birliğine, ama sen o normlara ulaş, daha ileri git sen girme”