Moda, Kadıköy, İstanbul
Moda çook eskilerden beri İstanbul’un bir sayfiye yeri olmuştur. Günümüzde her ne kadar Türkler ve müslümanlar ağırlıkta olsa da kültürel oluşumunu Rumlara ve Ermenilere borçludur. Etnik kökenle direkt alakalı olmasa da Moda’nın yerlileri hala burada yaşadıkları için bir şekilde yapısını korumayı başarmıştır Moda. Göçebelikten nasibini tam olarak almamıştır.
Yıllardır sessiz sakin takılan Moda, özellikle Beyoğlu belediyesinin el değiştirmesi ve İstiklal caddesinin Arap akınına uğramasından sonra adeta bir bahar yaşıyor gibi şu günlerde. Fakat daralan çemberin ne yerlisi ne de yabancısı farkında Moda’nın. Kafe ve Bar enflasyonu yaşanmakta. Biri açılıp öteki kapanıyor ama bir şekilde yeni mekanlar hep kapananların yerine açılıyor. Ne kadar böyle gider bilmiyorum…
Moda’yla ilgili gezi rehberimize gelecek olursak, hızlıca Kadıköy çarşısından balık sularına şıpıdık terliklerinizle basarak ve topuklarınza su sıçratarak geçtikten sonra barlar sokağı yani Rexx sinemasının köşesinden başlayan Kadife Sokak’a geçiş yapın. Benliğini aramaktan bile uzakta olan ne yaptığını bilmeyen bir genç kafilesinin arasından geçerken obarların üst katlarında oturan yaşlı teyzelerin pencere önünde çay-kahve içişlerini ve sokağı seyredişlerini izleyin. Moda caddesine vardıktan sonra ise eğer açsanız, Moda Polikliniği’nin 50 metre ilerisindeki pasaja girip ev yemekçisinde yemek yiyeiblirsiniz. Köşedeki dönerci de fena değil. En azından yağ kokusu baya çekici. Karnımız da doyduysa, 50-100 kişi arasında değişmekte olan Ali Usta’nın dondurma kuyruğuna girip topu 7 TL’den dondurma yiyebilirsiniz. Bu noktadan sonra bir seçim yapmak zorundasınız. Eğer alkol kullanmıyorsanız ya sağdan Moda Çay bahçesine ya da düz devam ederek ilerde soldaki Cafe Nero’nun balkonuna çıkabilirsiniz. Alkol alıyorsanız, mekan içerisinde müşteri çekmek için sigara içilmesine göz yuman Fil gibi mekanlar yerine, tam da yanında durduğunuz Moda Tekel’den değişik yerli ve yabancı bira çeşitlerinden birer bira alıp, deniz gören bir bankta veya sahilde takılabilirsiniz.
Haftasonu geldiğiniz için bu eziyeti çekmek zorundasınız, ben sizin yerinizde olsam, balkonlu ve önü açık bir apartman dairesinde azıcık şehirden uzak durur, balkonda rakımı içerdim. Hafta içi gelirseniz durum başka tabi, ama o zamanda beyaz yakayı çıkarmak lazım, bu sefer de hangi parayla nereye gideceksiniz di mi… İşte İstanbul bilinmezi de bu zaten.